Okuyacağınız bu yazı; milattan 2000 yıl önce HİTİTLERE ait kalıntılar içerisinde bulunan bir duvar yazısına ait olduğu şeklindeki bildirim nedeniyle, bloguma aldım! Tam olarak doğruluğunu bilmiyorum! Ama bir “bilge” ruhun hitabı böyle olabileceği gerçeğiyle, paylaşmak istedim! Başlığını da; Allah’ım Kendimi ve Dünyayı Ayet Olarak Yaşamam İçin Beni Yavaşlat(!) koydum!

Doğrusu yazmak isteseydim yada siz kardeşim yazmak isteseydi; böylesi bir “arzu hal” çıkacaktı… O halde ortak arzu halimiz olan, “Allah’ım Kendimi ve Dünyayı Ayet Olarak Yaşamam İçin Beni Yavaşlat” duası ile baş başa …

……………………………………………………………………………

ALLAH’ım beni yavaşlat! Aklımı sakinleştirerek, “kalbimi” dinlendir…

Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı, dengele…

Günün karmaşası içinde bana; sonsuza kadar yaşayacak(!) tepelerin sükunetini ver!

Sinirlerim ve kaslarımdaki “gerginliği”, belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür…!

Uykunun, o büyüleyici ve iyileştirici “gücünü” duymama yardımcı ol

Anlık “zevkleri” yaşayabilme sanatını öğret! Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı… Güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı… Güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı ve balık avlaya bilmeyi öğret!

Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat! Hatırlat ki; yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini… Yaşamda hızı arttırmaktan çok(!) daha önemli şeyler olduğunu bileyim!

Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla… Bakıp göreyim ki; onun böyle güçlü ve büyük olması, yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır…

Beni yavaşlat Allah’ım! Köklerimi, yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et! Yardım et ki; kaderimin yıldızlarına doğru, daha “olgun” ve daha “sağlıklı” olarak yükseleyim!

Ve hepsinden önemlisi…

Allah’ım;

Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR

İkisi arasındaki farkı bilmek için de AKIL

Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak; DOSTLAR ver…!
……….

Amin…

Not: Bu satırları okuyan ey nefsim(!) ve arkadaşım! 4000 yıl önceki insandan geri mi? yoksa ileride misin? 4000 yıl önce insan(!) bu ise; bugün neredeyim? neredesin?

Yüce ALLAH’ın sonsuz merhameti ve HAYAT armağanları, bugünde akarken; ben neredeyim?
Ya sen?

Bir cevap »

  1. Nurgül Baştuğ dedi ki:

    Kesinlikle daha geriyiz. Bugün çıkışı görünmeyen bir girdabın içindeyiz..Kendimizi yanıltan,aldatan,oyalayan farkında olmasak ta biziz. Farkında olmadan çağırdığımız acılarımızdan, çıkmazlarımızdan bahanelerle zevk alan olmuşuz. Evet biziz ve ben bunu değiştirmek istiyorum.

    • amin… bu arzun kaderin olsun nurgül hanım! böylesi buluşma son derece önemli… buna insanın kendi ve yaşam gerçeği ile buluşması diyoruz! bu buluşmaların, kendimizde yüklü olan HAYAT potansiyelini uyandırmaya ve GÜN içinde bazı geliştirilecek yaklaşım biçimleri ile DEĞİŞİM yasasını işletmek mümkündür…

Yorum bırakın